Depreme hamile kalan Zeynep, üç günlük bebeğiyle geleceğe sarılıyor.

Adıyaman’da meydana gelen depreme eşi ve iki çocuğuyla birlikte yakalanan 9 aylık hamile Zeynep Arslan, kendi imkanlarıyla geldiği Ankara’da doğum yaptı. Arslan, “Beren” isimli bebeğini kucağına almanın mutluluğunu yaşıyor.

Adıyaman’da Kahta Devlet Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan 33 yaşındaki Arslan, depremin olduğu saatlerde uyanır uyanmaz sarsıntıyı hissettiğini söyledi.

Arslan, Van depremi sırasında Bitlis’te bulunduğunu ve bunu kendisinin de derinden yaşadığını belirterek, o sırada hissedilen sarsıntının bunun dışında “hiçbir şey” olmadığını sözlerine ekledi.

Sarsıntıların şiddetlenmesi üzerine odada bulunan 18 aylık oğlu Ege’yi alıp yatağın yanına getirdiğini anlatan Arslan, “Eşim çoktan uyanmıştı. Hemen bizimkileri aldı. diğer kızı Eliz’i odasından çıkardık ve dördümüz hızla yatağın yanındaki odada bir hayat üçgeni oluşturduk.” söz konusu.

Sarsıntının saniyelerinin kendileri için saatlere bedel olduğunu belirten Arslan, 10-15 saniye beklediklerini ve arabanın anahtarını alıp hemen çocuklarıyla yalınayak dışarı çıktıklarını söyledi.

Arslan, “Evden çıkarken duvarlar devrilmiş, çıkamayız sandım çünkü devrilen duvar sırtıma değiyordu. Eşime ‘Akşamda çıkamayacağız’ dedim. en azından birlikte kalalım.’ dedim. Sonra çıktık çok şükür. Dışarı çıktığımızda çevremizde çok sayıda yıkılmış bina vardı, bizimkiler daha yıkılmamıştı, çıkabildik.” dedi.

“Pek çok arkadaşımızı kaybettik, kimse kalmadı”

Dışarı çıktıkları gibi yakınlarının iyi olup olmadığını öğrenmek için evlerine gittiklerini ifade eden Arslan, “Gittiğimizde bina tamamen çökmüştü. Bu binanın en üst katında eşimin ablası oturuyormuş, görmüşler. sıkıştı, çok uğraştılar ve sonunda çıkardılar. Ama çok arkadaşımızı kaybettik, kimse kalmadı.” duygularını dile getirdi.

Zeynep Arslan, kızı Eliz’in ikinci depremden sonra çok korktuğunu ve binaların yıkılışını görünce daha da kötüleştiğini ifade etti.

Ailelerine ulaşmak için Adıyaman’da biraz daha kaldıklarını ancak ikinci depremde düşüp hastalandıklarını anlatan Hemşire Arslan, şöyle devam etti:

“Daha inandırıcı olur düşüncesiyle annemin köyüne gittik ama çok ağrım oldu dayanamadım. Hastaneye gittik ama her yer yaralıydı. Eşimin abisi beni Ankara’ya getirdi. Hastaneye geldik müdahale edildi 8 şubatta kızım Beren dünyaya geldi “Bir mucize yaşıyorum bebeğim iyi durumda kucağımda. Elimden geldiğince çocuklarıma en güzel geleceği sağlamaya çalışacağım. Ayaktayım, onlar için güçlü duruyorum. Bundan sonra yine elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağım.”

“Tekrar işe dönüyorum”

Arslan, hayatını kaybeden yakınlarını düşündüklerinde bir yandan üzüldüklerini, bir yandan da hayatta kalmalarına şükrettiklerini söyledi.

“Hemşire olmadan önce çok duygulandım, işim nedeniyle kaybedilen çok hasta gördüm. Hayat mücadelesi veren hastalarımızla saatler geçirdiğimi biliyorum. Ağrılar karşısında daha sakin kalmayı öğrendim. işime. Hemşire olduğum için işimden güçlü olmayı öğrendim. Çıkamadım. İşimin başına döneceğim.”

Zeynep Arslan, ilkokulda matematik öğretmeni olan eşinin Adıyaman’da deprem sonrası çalışmalara yardım ettiğini belirtti.